Prof. Dr. İlhan Yargıç, alkol ve madde bağımlılığı üzerine çalışmalarda bulunan bir psikiyatr. Yargıç, Ramazan ayının umuma açılan bir kapı olduğunu söylüyor. Tedavi ettiği hastaların Ramazan'da ayrı bir ruha büründüklerini kaydeden Yargıç, "Kliniğe alkol bağımlılığı tedavisi için başvuran kişilerin pek çoğunun hayat hikâyelerinde, Ramazan'da alkol almadıklarını duyuyorum." diyor. Anadolu halkının kolektif bilinçaltında Ramazan'a saygının bu denli derin olduğuna dikkat çeken Yargıç, "Ramazan'da alkol bağımlıları dahi, manevi lezzetlerin kendilerine verdiği ruhsal tatminin ne kadar büyük ve geçici lezzetlerin ötesinde olduğunu tecrübe eder. Arkadaş çevreleri de ya benzer bir manevi sürece girdikleri için ya da saygılarından dolayı onları aşağıya çekmezler." şeklinde konuşuyor.
Oruç, kişinin kendisini duygu, düşünce ve davranış yönünden düzeltmesini sağlayan; bu düzelme sürecini azamiye çıkaran bir ibadet. Bu ibadetin Ramazan gibi bir ayda toplu olarak yapılması ve toplumun müşterek olarak bu çaba içine girmesinin oluşturduğu bambaşka atmosfer, arınma ve değişim sürecini hem hızlandırır hem de kolaylaştırır. Ramazan'da bütün inançlı zihinler ve gönüller aynı tarafa yönelir. Başka bir zamanda kişi tek başına böyle bir sürece girmeye kalksa, çok daha fazla zorlanacağı halde Ramazan'da adeta umuma açılan manevi bir kapıdan kolayca içeri girebilir.
İlhan Yargıç'a göre, Ramazan ayı geçip bu manevi atmosferden çıkıldığında, geri dönüşler sıklaşıyor. Oysa bu kişiler yaşadıkları bu tecrübeyi bütün bir yıla yaymanın yollarını arasalar, hem ruhsal yaralarını tamir edecekler hem de kazanımlarını kalıcı hale getirebilecekler. Ramazan'ın bu tür alışkanlıklardan kurtuluş için vesile olduğunu söyleyen Yargıç'a göre kötü alışkanlıklara sahip kişilerin bu durumu yanlış algılayabildiğine de dikkat çekiyor: İçmemeyi bağımlı olmamalarının delili kabul edip; aynı batağın içinde kendini kandırmaya devam eden kişiler ruhsal acılardan bir türlü kurtulamıyor.
Oruç, kişinin kendisini duygu, düşünce ve davranış yönünden düzeltmesini sağlayan; bu düzelme sürecini azamiye çıkaran bir ibadet. Bu ibadetin Ramazan gibi bir ayda toplu olarak yapılması ve toplumun müşterek olarak bu çaba içine girmesinin oluşturduğu bambaşka atmosfer, arınma ve değişim sürecini hem hızlandırır hem de kolaylaştırır. Ramazan'da bütün inançlı zihinler ve gönüller aynı tarafa yönelir. Başka bir zamanda kişi tek başına böyle bir sürece girmeye kalksa, çok daha fazla zorlanacağı halde Ramazan'da adeta umuma açılan manevi bir kapıdan kolayca içeri girebilir.
İlhan Yargıç'a göre, Ramazan ayı geçip bu manevi atmosferden çıkıldığında, geri dönüşler sıklaşıyor. Oysa bu kişiler yaşadıkları bu tecrübeyi bütün bir yıla yaymanın yollarını arasalar, hem ruhsal yaralarını tamir edecekler hem de kazanımlarını kalıcı hale getirebilecekler. Ramazan'ın bu tür alışkanlıklardan kurtuluş için vesile olduğunu söyleyen Yargıç'a göre kötü alışkanlıklara sahip kişilerin bu durumu yanlış algılayabildiğine de dikkat çekiyor: İçmemeyi bağımlı olmamalarının delili kabul edip; aynı batağın içinde kendini kandırmaya devam eden kişiler ruhsal acılardan bir türlü kurtulamıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder