17 yıl geçti, Srebrenitsa acısı dinmedi
63 yaşındaki Münibe Çakar'ın kocası da Srebrenitsa yakınında Potoçari kabristanına çarşamba günü defnedilen 520 kurbandan biri. Sırp güçlerinin 11 Temmuz 1995 günü gerçekleştirdiği soykırımda katledilen 8 bin civarındaki Bosnalı Müslüman'dan 5137'sinin halen medfun bulunduğu mezarlıkta, 17 yıl sonra bir kez daha gözyaşları sel oldu aktı. "Televizyondan savaş suçlularının davalarını izlerken içim yanıyor. Suçlu değiliz, soykırım değildi bu diyorlar. Oysa buraya gelip binlerce mezarı görmek yeter. Bu da soykırım delili değilse ne delil olabilir?" diye ağlıyor gazetecilere Münibe Çakar. Srebrenitsa soykırımının 17. yıldönümünü anmak için 'beyaz zambaklar ülkesi'ne dönüşen Potoçari anıt mezarlığına Bosna-Hersek'in her yerinden ve başta Türkiye olmak üzere dünyanın çeşitli yerlerinden 10 binlerce kişi akın etti. İnsan seline, 11 Temmuz 1995'te Ratko Mladiç'in birliklerince işgal edilmesi üzerine soykırımdan kaçan kurbanların Tuzla kentine ulaşmak için kullandığı güzergahta her yıl yapılan ve 8 Temmuz'da başlayan 'ölüm yolu yürüyüşü'ne katılan 7 bin kişi de iştirak etti. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ da Potoçari Anıt Mezarlık'taki törende Türkiye'yi temsil etti. Türk Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada da, uluslararası toplumun, yeni Srebrenitsa'lar yaşanmaması için gerekli önlemleri alması gerektiği kaydedildi. FOTOĞRAF GALERİSİ İÇİN TIKLAYIN 11 Temmuz 1995 günü Ratko Mladiç komutasındaki Sırp çetnikler, Birleşmiş Milletler tarafından 'güvenli bölge' ilan edildiği için diğer bölgelerden gelen mülteci göçleriyle dev bir mülteci kampına dönüşen Srebrenitsa'ya girdi. Müslüman erkekleri kadınlardan ayırdılar. Yaşları 15 ile 65 arasındaki binlerce erkeği şehirdeki depo ve fabrikalarda kurşuna dizdiler. Bosna Kayıp Kişiler Komisyonu'nun katledildiğini belirlediği 8 bin 373 kişinin 500'ü 18 yaşından küçüktü. Aynı gece 15 bin kadar Bosnalı, şehri terk ederek güvenli olacağını düşündükleri Tuzla'ya doğru ormanlık alandan ölüm yürüyüşüne başladı. Sırpların yanı sıra aşırı sıcak ve susuzlukla da mücadele eden ve ağaç yaprakları ve sümüklü böcekleri yiyerek hayatta kalmaya çalışan Bosnalıların birçoğu Tuzla'ya ulaşamadı. Bu trajik yürüyüşü anmak için de her yıl Tuzla'dan Poto-çari'ye bir yürüyüş gerçekleştiriliyor. 17 yıldır yakınlarından hala haber yokYakın zaman önce bir toplu mezarda bulunan iki kardeşinin yeni kazılmış iki mezarın ortasında dizlerinin üstüne çökmüş ağlayan 42 yaşındaki Mirsad Sinanovic de bu yılki anma yürüyüşüne katılanlardan biriydi. Sinanovic, "Onlar ve katledilen diğer bütün kardeşlerim için yürüdüm." diye konuştu. Ancak mezarlıkta, Sinanovic gibi kurban yakınlarına gıpta ile bakanlar da vardı. Bosna Hersek Cumhuriyeti Kayıp Kişiler Enstitüsü'nden gelecek, 'Eşinizin, babanızın, kocanızın, evladınızın mezarı bulundu' telefonunu tam 17 yıldır hasretle bekleyenler bunlar. 17 yıl geçmesine rağmen halen 8 bin kişiden 6800'ünün cenazesi bulunabildi. Ancak bu 6 bin 800 kişinin yakınlarının tamamı da kurban yakınlarının cenazesine tam anlamıyla kavuşmuş sayılamaz. Çünkü birçok kurbanın sadece bazı kemik parçaları bulunabildi ve DNA testleriyle kimliklendirilebildi. Henüz hiçbir iz bulunamayan diğer kurbanlar için ise arama kazıları hala sürüyor. Dönemin Sırp güçleri, katliamlarının ciddi sayılara ulaşması üzerine uluslararası toplumdan gelebilecek cezaların endişesiyle cenazelerin bulunmaması için gizlediler. Aylar sonra toplu mezarlıklara geri gelerek cenazeleri çıkarıp en az 28 yeni çok gizli toplu mezara yeniden gömdüler. -habervaktim- |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder