Bilindiği üzere hayatını Yaradan’ın emrine uygun şekilde yaşamayı düşünmeyenlere bir diyeceğimiz olmaz. Onlar kendi hayat felsefelerini kendileri tespit ederler. Nefsi alışkanlıklarının önüne, haram helal inançlarıyla çıkılmasını istemeyebilirler. Kendi tercihleridir. Bir diyeceğimiz olmaz onlara.
Bu yazıda muhatabımız da onlar değiller zaten.
Hayatını Yaradan’ın emrine uygun şekilde yaşamak isteyenlere seslenmek istiyorum tatilin şu sıcak devresinde.
Her türlü giyim kuşam yozlaşmasının yaşandığı yaz mevsiminde ebedi hayatımızla ilgili bir konuyu konuşmak istiyorum inanmış ruhlarla. Bilhassa sizler dikkat ediyor, tedbirli oluyor musunuz bu etkili yaz mevsiminde!
- Neye mi dikkat edip tedbirli olacaksınız bu mevsimde?
- Dünyevi ihtiraslarınıza, makam, mevki arzularınıza, para pul hırslarınıza… Dikkat ediyor musunuz, demiyorum!.. Bunların hepsinin de imtihanını kazanabilirsiniz. Sizin dindarlığınız, haram helal inancınız sizi bu türlü hırs ve arzularınızın baskı ve zararından kurtarabilir.
- Ama mevsimlik fitnenin baskı ve tazyikinden asla!..
- Neymiş bu mevsimlik fitnenin baskı ve tazyiki.. diyorsunuz değil mi? Arz edeyim, mevsimlik fitneyle neyi kastettiğimi. Hepimizin bildiği ve yaşadığı gerçek şudur.
- Benliğimize yerleştirilmiş birçok duygular, arzular vardır. Bir imtihan unsuru olan bu duyguların hepsini de meşru çizgide tutabiliriz. Ama cinsel hislere gelince, orada birazcık düşünmek ve kendini özel bir korumaya almak gerekmektedir. Çünkü cinsel tahrik fitnesi, karşı konulması en zor imtihan fitnesidir. Bundan dolayı Allah Resulü Efendimiz:
- “Benden sonra erkekler için (müstehcen) kadın fitnesinden daha zararlı bir fitne olmayacaktır!..” hadisiyle dikkatimizi çekmiştir mevsimlik fitneye…
Bir diğer uyarı hadisinde de:
- “Yabancı bir kadınla bir erkek iki ikiye baş başa yalnız yerlerde şaibeli şekilde kalırlarsa üçüncüleri şeytan olur!” ikazıyla da, fitnenin kendisini bırak, buna vesile olabilecek tenha yerlerden de uzak kalınması gereğine dikkat çekmiştir!..
Şu bir gerçektir ki; insandaki cinsi duygular tahrikten korunursa sahibini pişman olacağı bir yanlışa zorlamaz. Ama ne zaman tahriklerle, teşhirlerle, müstehcenliklerle yüz yüze, göz göze gelirse, işte ondan sonradır ki uyuyan duygular uyanıp isyana yönelir, sahibini baskısı altına alıp yanlışa zorlaması söz konusu olur. “Benim iradem kuvvetli, imanım sağlam, pişman olacağım ve utanacağım yanlışlara düşmem, böyle yer ve görüntülerden zarar görmem” diyemez…
Çünkü cinsi hisleri alevlendirilmiş insan, iradesine hakim normal insan değildir. Tıpkı öfke ateşine kapılan insanın tetiği çekip hedefini bir anda vurması gibi. Bundan sonra da ‘ne yaptım ben’ diye feryada başlaması gibi. Ama faydası yok ki bu feryadın. Kurşun namludan çıkmış, bir Allah binasını cansız yere sermiştir. Cinsel hisleri ayaklanan insan da aynı şekilde ne yaptığını düşünemez duruma düşer. Neden sonra aklı başına gelir, ama iş işten geçmiş, telafisi mümkün olmayan yanlış yaşanmıştır…
Öyle ise mevsimlik fitnenin her tarafı istila ve işgal ettiği yazın şu sıcak devrelerinde hemen herkes kendini ciddi şekilde kontrol etmeli, iman ve ibadet zırhıyla, haram helal inancıyla, özellikle mahremiyet sınırlarını aşmama ve taşmama titizliğiyle kendini korumaya almalıdır!..
Bu dikkati gösteremeyenlerin mevsime girişiyle çıkışları bir olmayabilir. Bir hayli zayiata uğramış olarak dönebilirler tatillerinden…
Hadisin bu konudaki çok önemli bir ikazıyla bağlayalım bahsimizi isterseniz:
- Kendini korumaya almayıp da duygularını müstehcenliklerle isyan ettiren insan, aklının ya tümünü ya da üçte ikisini kaybeden deli gibi olur. Yapmayacağı yanlış yoktur tahrike maruz kalan duyguları sakinleşip de aklı başına gelinceye kadar!..
- Öyle ise iç dünyanızı isyan ettirecek görüntü ve teşhirlerden kendinizi korumaya alarak yaşayın sıcak yaz tatillerinizi.
Ahmed Şahin / Zaman Gazetesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder